Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | religious belief n. | dini inanç | ||
I will confine my remarks to religious beliefs and homosexuality. Sözlerimi dini inançlar ve eşcinsellikle sınırlı tutacağım. More Sentences |
||||
General | religious belief n. | dinsel inanç | ||
He is tolerant in religious belief of others. O başkalarının dinsel inançlarına karşı hoşgörülüdür. More Sentences |
||||
General | religious belief n. | dini inanış |